Besin alerjisi nedir?
Besin alerjisi, bağışıklık sistemimizin günlük tükettiğimiz besinlere karşı vermiş olduğu anormal cevaptır. Bağışıklık sistemimiz besinlerdeki proteinleri düşman olarak algılayıp, bu proteinlere karşı IgE adını verdiğimiz antikorları üretir. Besin tekrar vücuda alındığında alerjik reaksiyonlar ortaya çıkar. Besin alerjileri çoğunlukla çocukluk döneminde ve ilk 1 yaşta ortaya çıkar, ancak her yaş grubunda besin alerjisi gelişebilir.
Hangi besinler alerjiye neden olur?
Her gıda alerjiye neden olabilir. En sık besin alerjisi nedenleri:
- Süt
- Yumurta
- Soya
- Buğday
- Yer fıstığı
- Kuruyemişler
- Deniz ürünleridir
Çocukluk çağında sıklıkla süt, yumurta, soya ve buğday en sık nedenler iken, erişkinlerde kuruyemişler ve deniz ürünlerine bağlı alerji daha sık görülür.
Çoğu besin alerjisi geçicidir. Süt ve yumurta alerjilerinin çoğunluğu 5 yaş civarında düzelir. Ancak kuruyemiş alerjileri ve deniz ürünlerine bağlı alerjilerde düzelme ihtimali az olup yaşam boyu devam eder.
Besin alerjisinin belirti ve bulguları nelerdir?
Besin alerjisine ait belirtiler çok az miktarda besin alındığında dahi ortaya çıkabilir. Belirtiler çoğunlukla besin alındıktan sonra ilk birkaç dakika içerisinde ortaya çıksa da bazen birkaç saati bulabilir. Alerjik belirtiler tipik olarak deri, burun, boğaz, akciğer, dolaşım sistemi ve mide-barsak sisteminde görülür. Alerjik reaksiyon sonucu ağır anaflaksi tablosu görülebilir. Besin alerjisinde ortaya çıkan belirtiler:
- Deri: Kızarıklık, ürtiker, kaşıntı, anjiyoödem (gözlerde, dudaklarda şişlik)
- Solunum sistemi: Burun akıntısı, hapşırık, burunda kaşıntı, gözlerde sulanma, öksürük, hırıltı, nefes darlığı, boğazda şişlik hissi
- Kalp: Çarpıntı, gözlerde kararma, ani halsizlik, bayılma
- Sindirim sistemi: Şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal
Besin alerjilerinde çeşitli klinik tablolar ortaya çıkar:
Anaflaksi: Besin alerjisinde gıda alımı sonrası hayatı tehdit eden alerjik reaksiyon olan “Anaflaksi” gelişebilir. Özellikle aşağıdaki bulgular anaflaksinin önemli belirtileridir:
- Ses kısıklığı, boğazda şişkinlik hissi
- Hırıltı, göğüste sıkışma hissi ve nefes darlığı
- Aniden ortaya çıkan halsizlik, gözlerde kararma, bayılma
Bu bulgular ortaya çıktığında (alerjiniz olan gıdayı ile karşılaştıktan sonra ortaya çıkması durumunda) hemen adrenalin otoenjektör tedavisini uyluk orta-yan kısmından kas içerisine uygulayarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Atopik dermatit: Besin alerjisi olan bireylerde yukarıda belirtilen ani bulgular ortaya çıkmaksızın sadece egzema görülebilir. Egzema, besin alerjisi olanlarda, olamayanlara göre daha ağırdır ve düzelme olasılığı daha düşüktür. Atopik dermatiti olan hastaların mutlaka besin alerjsi varlığı açısından araştırılması gerekir. En sık nedenler inek sütü, yumurta, buğday ve soya gibi gıdalardır.
Oral alerji sendromu: Bazen besinlerin içerdiği bazı proteinler diğer alerji yapan maddeler ile benzerlik gösterir. Örneğin polenlere alerjisi olan birisi muz, kivi, şeftali, elma gibi bazı meyveleri yediğinde boğazda ve dudaklarda karıncalanma ve şişlik meydana gelebilir. Bu durum “Oral Alerji Sendromu” olarak isimlendirilir. Genellikle pişmiş meyveler ile reaksiyon meydana gelmez.
Eozinofilik Özefajit: Bazı hastalarda besin alerjisi özefagusu (yemek borusu) etkiler ve mikrobik olmayan iltihabi reaksiyona neden olur. Bu durum “Eozinofilik Özefajit” olarak adlandırılır. Bu hastalarda ağıza acı su gelmesi, kusma, karın ağrısı, yemek borusunda yanma hissi gibi reflü belirtileri görülür. Çocuklarda büyüme geriliğine neden olurken, tedavi edilmezse yemek borusunda darlık ve buna bağlı yutma güçlüğü gelişir. En sık nedenler inek sütü, soya ve yumurta gibi gıdalardır.
Alerjik proktokolit: Besin alerjisinin kalın bağırsağı etkilemesi sonucu bebeklerde ortaya çıkan klinik durumdur. En sık süt ve yumurtaya bağlı gelişir. Hastaların kilo alımı ve gelişimi iyidir. Gaitasının mukuslu ve kanlı olması şikayeti ile getirilirler. Vakaların çoğunluğu 1 yaş civarında düzelir.
Besin proteinlerinin tetiklediği enterokolit sendromu: Alerjik proktokolite göre daha ağır bir klinik tablodur. Hastada alerjik gıdayı alımından birkaç saat sonra kusma, karın ağrısı, ishal ve şok tablosu gelişebilir. Bu hastalarda büyüme geriliği ve kilo alamama görülür. En sık nedenler inek sütü, soya ve yumurta gibi gıdalardır.
Besin alerjsi tanısı nasıl konulur?
Besin alerjisi olduğunu düşünen çoğu kişide aslında gerçek alerji yoktur ve o gıdayı tolere edebilir. Bu durumun nedeni alerji olarak düşünülen reaksiyonların besinlerin farmakolojik özelliklerine, metabolik ya da toksik etkilerine bağlı olarak ortaya çıkmasıdır. Bu nedenle besin alerjisi tanısı için iyi bir klinik değerlendirme ve bazı laboratuvar testlerin yapılması gerekir.
Doğru tanı konulmaması durumunda hastalara gereksiz diyet uygulaması ya da hayatlarının riske edilmesi söz konusu olabilir.
Besin alerjisi tanısında en önemli basamak klinik öyküdür. Reaksiyona neden olan besinler, hangi miktarda alındıkları, nasıl tüketildikleri (çiğ/pişmiş), gıda tüketildikten ne kadar süre sonra ve hangi belirtilerin ortaya çıktığı detaylı olarak öğrenilmelidir. Hastalardan besin günlüğü tutmaları istenebilir.
Klinik öykü sonrası şüphelenilen besine alerji olup olmadığı aşağıdaki testler ile araştırılır:
Deri prik testleri: Şüphelenilen besinler ile deri testleri yapılır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, deri testlerinin pozitif olması besin alerjisi tanısı için tek başına yeterli değildir. Ayrıca hastanın klinik belirtilerine göre çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü yaşamı tehdit eden ağır anafilaktik reaksiyonlar bu işlem sırasında gelişebilir. Bu nedenle deri testleri deneyimli ve gerektiğinde acil müdahalenin yapılabileceği kliniklerde yapılmalıdır.
Deri testleri yenidoğan döneminden itibaren her yaşta yapılabilir. Bir besinle pozitif reaksiyon saptanması durumunda hastanın klinik öyküsüne göre karar verilir. Örneğin hastada anaflaksi gelişmiş ise ve deri testi pozitif ise alerji var kabul edilir ve gıda eliminasyonu uygulanır (o gıda diyetten çıkarılır). Diğer çoğu durumda ise önce eliminasyon uygulanarak, hastanın fayda görüp görmediği değerlendirilir. Eğer fayda görmüş ise bir sonraki aşamada alerji immünoloji uzmanın gözetiminde besin yükleme testleri yapılır
Serumda besine özgün IgE: Bu testler de tanıya yardımcıdır. Ama klinik değeri deri testlerine göre daha düşüktür. Deri testlerinin yapılamadığı ya da ağır reaksiyon geçirme öyküsü olan hastalarda tercih edilebilir. Ancak bu testlerde tıpkı deri testleri gibi tek başına besin alerjisi tanısı koydurmaz.
Besin yükleme testi: Besin yükleme testleri hem besin alerjisinin varlığını göstermede hem de alerjinin geçip geçmediği değerlendirmede kullanılan testlerdir. Ağır alerjik reaksiyonlara neden olabileceği için mutlaka alerji immünoloji uzmanın gözetiminde yapılmalıdır.
Besin alerjisi nasıl tedavi edilir?
Şu an için, besin alerjisini kesin tedavici bir yöntem ya da belirtilerin olmasını engelleyecek bir ilaç bulunmamaktadır.
Besin alerjisinde tedavi, şu an için alerjiye neden olan gıdanın (ve bu proteinin bulunduğu gıdaların) diyetten çıkarılmasıdır.
Çok az miktardaki besinin dahi ağır alerjik reaksiyona neden olabileceği unutulmamalıdır.
Ne kadar dikkat edilse de bazen kazara alımlar sonrası alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilmektedir. Ani alerjik reaksiyon geliştiren hastalar mutlaka yanlarında adrenalin otoenjektör taşımalı ve bu ilacı hangi durumlarda ve nasıl kullanacağını bilmelidir. Deride kaşıntı ve kızarıklık gibi hafif reaksiyonlarda antihistaminik ilaçlar ve kortikosteroidler yeterlidir.
Besin alerjisinde son yıllarda immünoterapi (ağız yolu veya deri yoluyla) tedavisi ile ilgili başarılı sonuçlar bildirilmektedir. Henüz rutin olmamakla birlikte seçilmiş vakalarda ve deneyimli merkezlerde uygulanabilmektedir.
İnek sütü alerjisi olan çocuk nelerden kaçınmalıdır?
İnek sütü alerjisi olan hastalar aşağıdaki besinler ve besin içeriklerinden kaçınmalıdırlar:
- Sütün her şekli: Taze, çiğ, pastörize, süt tozu, süt kaymağı, her çeşit bebek maması (anti-alerjik mamalar dışında), diğer hayvanların sütleri (keçi dahil)
- Tereyağı, margarin, kaymak, hayvansal yağlar.
- Yoğurt, puding, krema, sütlü tatlılar.
- Kefir, ekşi krema, kesilmiş süt.
- Her çeşit peynir (beyaz, krem, lor, kaşar vs), peynir altı suyu
- Kazein, kazeinat, lactalbumin, lactalbumin fosfat, lactoglobulin, laktuloz (ticari gıdalar)
- Gıda etiketleri bu içerikler açısından okunmalıdır.
Yumurta alerjisi olan çocuk nelerden kaçınmalıdır?
- Yumurta ve yumurta ile yapılan yiyecekler
- Mayonez
- Albumin, lizozim (ticari gıdalarda bulunur, bunların olduğu gıdalar tüketilmemelidir)
- Ayrıca şekerler, çikolatalar, lesitin ve lezzet vericiler maddeler de yumurta proteini içerebilir.
Çocuğumda besin alerjisi var, çocukluk çağı aşlarını yaptırabilir miyim?
- Besin alerjisi olan çocuklara genel olarak çocukluk çağı aşıları yapılmasında sakınca yoktur.
- Kızamık, kızamık-kızamıkçık-kabakulak (MMR) ve grip (influenza) aşıları hazırlanış özellikleri nedeniyle çok az miktarda yumurta ilişkili protein içerebilir. Ancak yumurta alerjisi olan çocuklarda da kızamık ve MMR aşıları doktor denetiminde ve acil müdahale koşullarında uygulanmalıdır.
- Grip aşısı da uzman tarafından gerekli görülüyorsa artan dozlar halinde ve dikkatle uygulanabilir.
Çocuğumda besin alerjisi gelişmesini önleyebilir miyim?
Besin alerjisi gelişiminin önlenmesi konusunda net bilgiler mevcut değildir. Ancak en az dört ay süreyle sadece anne sütü kullanımının alerjik hastalıkları azalttığına ait veriler bulunmaktadır. Bunun yanı sıra ek gıdalara geç başlamanın besin alerjisi riskini artırabileceği belirtilmektedir. Bu nedenle ek gıdaların 4. aydan sonra başlanması önerilmektedir.
Alerji riski yüksek çocuklarda hipoalerjenik mama kullanımı ile ilgili farklı sonuçlar bulunmaktadır. Bu nedenle şu aşamada rutin önerilmemektedir.
Besin alerjisi kalıcı mıdır?
Çoğu besin alerjisi geçicidir. Süt, yumurta, buğday ve soya alerjilerinin çoğunluğu 5 yaş civarında düzelir. Bu nedenle aralıklı olarak uzman gözetiminde, yükleme testleri yapılarak geçip geçmediği kontrol edilir. Ancak kuruyemiş alerjileri ve deniz ürünlerine bağlı alerjilerde düzelme ihtimali az olup yaşam boyu devam eder.
Besin alerjisi olan birisi nelere dikkat etmelidir?
- Besin alerjisi olan hastalar ve yakınları alerji belirtilerini tanıyabilmeli ve acil tedavisi konusunda bilgilendirilmelidir.
- Anafilaksi gibi ciddi reaksiyonu olan hastalara adrenalin otomatik enjektörü verilmeli ve kullanımı konusunda eğitilmelidir.
- Her hastaya acil eylem planı düzenlenmelidir.
- Besin alerjisi olan çocuk okulda arkadaşlarının yiyeceklerini paylaşmamalıdır.
- Hasta ve ailesi besin alerjenleri ve bunlardan kaçınma konusunda eğitilmelidir.
- İşlenmiş, dondurulmuş veya paketlenmiş gıdalar gizli besin proteinleri içerebilir; alışveriş sırasında besin etiketleri ve içerikleri dikkatle okunmalıdır.
- Restoranlarda yenen yemeklerde de gizli besin alerjenleri olabilir; hazırlayan kişilerden yiyecek içerikleri hakkında bilgi alınmalıdır.
- Alerjik reaksiyonlar, üzerinde alerjik besinlere ait proteinler olan eşyalara (oyun konsolu vs) dokunmakla da ortaya çıkabilir. Bunlara elimizle temas ettiğimizde hiçbir reaksiyon olmayacağı gibi deride kızarıklık kaşıntıya neden olabilir. Eğer ağız yolu ile alınırsa ciddi reaksiyonlara da neden olabileceği unutulmamalıdır.